Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20494 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 18504 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/08/2010NUMARASI : 2010/344-2010/359Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 23.05.2011 tarih, 2011/12850-10472 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : TTK'nun 688/6.maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı kanunun 689/son maddesinde ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.Somut olayda takip dayanağı bonoda keşidecinin U.İ.olduğu; ... ............ ..San.Tic.Ltd.Şti.’nin ise kaşesinin kefil kısmında olduğundan aval veren sıfatında olduğu ve bu şirketin adının yanında adresinin Bitlis olarak yazıldığı görülmüştür. Bononun keşidecisinin adının yanında idari birim adının yazılması gerekli olup, bonoyu keşide eden borçlu U.İ.’in ismi yanında idari birim yazılı olmadığından takip dayanağı senette tanzim yerinin "Bitlis" olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu durumda, senet, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmediğinden bono vasfında sayılmaz. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi, senet keşidecisi için geçerli olup, TTK.nun 614.maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin (kefillerin) adreslerinin senette yazılı olması hali, yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez. Bu durumda tanzim yeri belirlenmeyen bu belge kambiyo senedi vasfında sayılamaz. Takip dayanağı bonoda geçerli bir tanzim yeri bulunmadığı gerekçesiyle mahkemece verilen takibin iptaline ilişkin kararın onanması gerekirken bozulduğu anlaşıldığından borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.05.2011 tarih ve 2011/12850-10472 sayılı bozma ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 27/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.