Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20393 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 17664 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: İstanbul 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 11/04/2007NUMARASI: 2007/393-2007/757Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İ.İ.K.’nun 150/ı maddesinde borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli krediler şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin noter marifeti ile krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti icra müdürlüğüne ibraz ederse icra müdürünün bu Kanunun 149.maddesi gereğince işlem yapacağı belirtilmiştir. Somut olayda, alacaklı, borçlu ................ ile arasındaki bayilik sözleşmesinden doğan alacak için konulan teminat ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmış ve adı geçen ile ipotek veren 3.kişi .......örnek 6 nolu icra emri göndermiştir. İİK.nun 149.maddesi ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde icra emri gönderileceğini öngörmektedir. Öte yandan cari hesap ve kredi ilişkisi söz konusu olmadığından icra emri gönderilmesine olanak tanıyan İİK.nun 150/ı maddesinin de olayda uygulanma yeri yoktur. Bu durumda alacaklının bayilik ilişkisinden doğan teminat ipoteğinden dolayı genel mahkemelerde dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile borçlu hakkında takip yapması usulsüzdür. Alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirdiği düşünülerek borçlu isteminin kabulü ile takibin iptali yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/11/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.