MAHKEMESİ: İstanbul 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/04/2006NUMARASI: 1425/332Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu hakkında çeke dayalı olarak takip yapılmış, 163 örnek ödeme emri tebliği üzerine borçlu, yasal süre içerisinde icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. İcra Mahkemesince 17.06.2005 tarihinde bilirkişi Dr. Ç.S.'den alınan raporda çekteki keşideci imzasının borçlu ürünü olmadığı tesbit edilmiş, bilhare Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nden alınan 05.09.2005 tarihli raporda atılan imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığının tesbit edilemediğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Mahkemece 3.kez İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü görevlilerinden alınan 20.02.2006 tarihli raporda atılan imzaların belirleyici unsurlara sahip olmadığından karar vermeye elverişli bulunmadığı, ancak çekin ön ve arka yüzündeki yazıların borçlunun eli ürünü olduğu kanaaatine varıldığı belirtilmiştir. TTK.nun 692/6.maddesi uyarınca çekin geçerli olabilmesi için keşideci imzasının yeterli olup ad ve soyadının yazılması zorunlu değildir. B.K.nun 14.maddesi; "imza üzerine, borç alacak kimsenin el yazısı olmak lazımdır" düzenlemesi getirilmiştir. El yazısı ile atılacak imzanın ne şekilde olacağı konusunda şekil şartı yoktur. Kişi kendisine öngü belirli karakterleri içeren sembolleri belirterek imza atabileceği gibi, ad ve soyadını yazmak suretiyle imza atabilir. Ancak borçlu ad ve soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmelidir. İtiraza konu olayda takip konusu çekin keşideci kısmında borçlu ismi yazıldıktan sonra imzalandığı görülmektedir. Borçlu, bu atılan imzanın kendisine ait olmadığını itirazen ileri sürdüğüne göre ve TTK.nun 692/6.maddesi uyarınca borçlu imzasının bulunması halinde çekin geçerli olacağından bu imzanın borçluya ait olup olmadığının tesbiti gerekir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde çekte atılmış olan bu imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığının kesin olarak tesbit edilmediği belirlendiğine göre bu çekten dolayı borçluyu sorumlu tutmak mümkün değildir. Çekin üzerinde borçluya ait el yazılarının bulunması yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca bu çeke geçerlilik kazandırmaz. Bu durumda borçlu itirazının İİK.nun 170/2.maddesi uyarınca kabulüne karar vermek gerekirken yasaya uygun düşmeyen gerekçelerle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.