Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20221 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 16810 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Bigadiç İcra Mahkemesi(Müstemir Yetkili)TARİHİ: 25/04/2006NUMARASI: 2006/6/18Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus yolla çeke dayalı başlatılan takipte borçlu çekin takipten önce zamanaşımına uğradığını itirazen ileri sürmüştür. Takibe konu çek 15.07.2003 tanzim tarihli olup, aynı gün bankaya ibraz edildiği ve karşılığının bulunmadığı üzerine şerh düşülmüştür. Keşideci borçlu tarafından Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/157 esası üzerinden lehtar aleyhine menfi tesbit davası açıldığı, bu davanın tensibi sırasında 11.07.2003 tarihinde dava konusu çek bedellerinin hamil, ciranta ve 3.şahıslara ödenmemesi için teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, bilahare bu tedbirin aynı mahkemece 17.03.2005 tarihli celsede ara kararında “ihtiyati tedbirin dava dilekçesinde belirtilen T. Halk Bankası ait 4 kalem çekin davası aleyhine takibe ve tahsile konmaması şeklinde mahiyetinin değiştirilmesi” karar verildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü gibi başlangıçta mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının takibi engeller şekilde verilmediği yalnızca bedelinin ödenmemesi için verildiği dikkate alındığında alacaklının ibraz tarihi itibariyle takibe başlamasında yasal bir engel bulunmamaktadır. TTK.nun 726.maddesi uyarınca keşide tarihini ibraz süresi olan 10 günlük sürede ilave edildiğine 26.07.2003 tarihinden 6 aylık süre dolumu olan 27.01.2004 tarihi itibariyle çekin takipten önceki devre için zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Bu durumda Mahkemece İİK.nun 169/a-2-4-5 maddeleri uyarınca takibin durdurulmasına karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle mahkeme kararının kesinleşmediğinden ve ihtiyati tedbirin devam ettiğinden bahisle dava konusu ile ilgisi bulunmayan hususların karara gerekçe yapılarak takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.