Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20136 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 17032 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Kartal 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 04/04/2006NUMARASI: 2005/482-173Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı lehtar tarafından senet borçluları hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin dayanağını teşkil eden 1 adet bononun bedel bölümündeki para biriminin (YTL) olarak taraflarca kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.Bononun tanzim tarihinin 10.10.2004 vadesi 10.12.2004, bedeli ise 35.000 YTL'dir.Borçlular vekili icra mahkemesine yaptığı itirazda; bononun tanzim ve vade tarihlerinde tedavülde olmayan bir paranın bedel olarak gösterildiğini unsurlardan en önemlisinin yerine getirilmediğini böylece belgelerin bono vasfını taşımadığını belirtip takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece istem doğrultusunda karar verildiği görülmektedir.TBMM’ce 28.1.2004 tarihinde kabul edilip 31.1.2004 tarihli 25363 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5083 kanun nolu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin para birimi hakkındaki Kanununun birinci maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yeni para birimi Yeni Türk Lirasıdır” sözcüklerine yer verilmiştir.Aynı Kanunun ikinci maddesinde ise “Türk Lirası değerler Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken bir milyon Türk Lirası (1.000.000.TL) eşittir bir yeni Türk Lirası (1 YTL) değişim oranı esas alınır denilmektedir. Bu açıklama ile 1 YTL nin bir milyon TL yi karşıladığı anlaşılmaktadır.Ayrıca BK’nun 83/2. maddesinde ise “akit tediye mahallinde kanuni rayici olmayan bir para üzerine varit olmuş ise akdin harfiyen icrası” “aynen ödemek” kelimeleri veya buna muadil sair tabirat ile şart edilmiş olmadıkça borç vadenin hulülü günündeki rayici üzerinden memleket parası ile ödenebilir.” Düzenlenmesine yer verilmiş ve buna bağlı olarak ta 4949 sayılı kanunla değişik İİK’nun 58/3. maddesinde de alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı takip talepnamesinde gösterilmesi zorunlu kılınmıştır.Aynı şekilde bu mecburiyet ödeme ve icra emrinde de bulunmaktadır. Görülüyor ki taraflarca bonoda bedel olarak kararlaştırılan YTL para birimi bu bonoların tanziminden önce 5083 sayılı kanunla kabul edilmiş sadece 1.1.2005 tarihinde tedavüle çıkacağı belirlenmiştir. Bu açıklamalar ışığında bonoda YTL’nin TTK.nın 688/2. maddesi anlamında bonoda gösterilmesinin onun geçerliliğini etkilemeyeceği düşünülmeli, kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olan hususlar iptal sebebi sayılmamalıdır. Kaldı ki yukarıda açıklandığı üzere BK’nun 83/2. maddesi kapsamında mutlak suretle vade tarihinde bono bedelinin YTL olarak ödeneceği taraflarca kararlaştırılmamıştır.İcra takibi ise 18.10.2005 tarihinde başlatılmıştır. Bu tarih itibariyle de YTL tedavüldedir.Borçlularca bonoyu vadesinde ödemek için alacaklıya başvuruda bulunduğu yolunda dosyaya bir belge de sunulamamıştır. O halde mahkemenin yazılı şekilde ki kabulü aşırı şekilcilik olup hak kaybına sebebiyet verir. Bu nedenlerle borçluların bu yöne ilişkin isteminin reddi ile diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.