Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20127 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17385 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:6100 sayılı HMK'nun 308. maddesi gereğince; kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre; kabul, ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. Davayı kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK'nun 311/1). Davalının davayı kabul etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer.İhalenin feshi istemi HMK'nun 308/2. maddesinde belirtilen tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava olmadığına göre, ihalenin feshi davalarında davayı kabul mümkün olup, kabulün sonuç doğurması için borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerekir.Somut olayda, aynı zamanda ihale alıcısı olan alacaklının, vekili aracılığıyla 11.9.2015 tarihinde mahkemeye sunduğu dilekçe ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Hal böyle olunca, mahkemece, alacaklı vekilinin kabul beyanı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için mahkeme kararının bozulması gerekmiştir (HGK' nun 20.09.1995 tarih, 1995/12-661 E.-1995/763 K. sayılı kararı).SONUÇ : Tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.