MAHKEMESİ: Silifke İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/09/2006NUMARASI: 2006/11/103Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İhalenin feshi talebinde bulunacak kimsenin, anılan konudaki isteminin dinlenebilmesi için bunda hukuki menfaatinin bulunması şarttır. Yani, ihalenin feshini isteyen kişinin, belirgin bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuz işlem nedeniyle menfatinin ihlal edilmiş olması gerekir. Kanun bu hukuki yarar şartını 134/5. maddesinde (ihalenin feshini şikayet yolu ile takip eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu isbata mecburdur.) şeklinde ifade etmiştir.İhale işlemini yürüten icra memuru, taşınmazın gerçek değerini belirledikten sonra gerek alacaklının ve gerekse borçlunun menfaatlerine en uygun biçimde ihaleyi tamamlamak zorundadır. Kıymet taktiri iki yıldan daha önceki bir tarihte yapılmış ise, bu takdir taşınmazın gerçek değerini yansıtmaz. İİK'nun 128/a-2. meddesinde yer alan iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyceğine ilişkin hüküm, borçlunun mükerrer başvurularını önleme amacına yöneliktir. Borçlunun, başvuruda bulunmaması veya kıymet takdirine itiraz edipte reddedilmesi, "Zarar unsurunun mevcut olması"koşuluyla, iki seneden önceki tarihli takdire göre satış yapılması halinde, bu olgunun ihalenin feshi nedeni yapılmasını engellemez.Taşınmazın gerçek değerini yansıtmayan bir takdiri bedelle ( 2 yıldan önceki) satışa çıkarılmasında, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde dahi satılsa, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı vardır. Nitekim Hukuk Genel Kurulu'da 26.02.1992 günlü ve 4-70/130 sayılı kararında, (satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağını) öngören 4. Hukuk Dairesinin 01.07.1991 günlü ve 6836/6555 sayılı kararını benimsemiş bulunmaktadır.Somut olayda 07.12.2003 tarihli keşifte tesbit edilen kıymet takdirinden itibaren iki yıllık süre geçtikten sonra satış 27.01.2006 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda takdir edilen bedele ve satış fiyatına göre zarar unsurunun mevcut olduğu da düşünülerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.