MAHKEMESİ: Ankara 9. İcra MahkemesiTARİHİ: 10/08/2007NUMARASI: 2007/740-2007/714Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Para ve teminat verilmesi hakkındaki ilamların icrası İİK.nun 32 ve takip eden maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddede “para borcuna veya teminat verilmesine dair ilam icra dairesine verilince icra müdürü borçluya bir icra emri tebliğ eder.” Hükmüne yer verilmiştir. Bu maddede belirtilen ilamlar edayı içeren ilamlardır. Buna karşılık tespite ilişkin ilamlar ilamlı icra yolu ile takibe konamaz. İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Başka bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yekili icra mahkemesi hakimi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. Açıklanan bu kurallar ışığında somut olaya bakıldığında,Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Dairesinin 10.07.2007 tarih 2006/592 E. 2007/804 K. Sayılı ilamında hukuka aykırı olarak tesis edilen uzman erbaş sözleşmesinin yenilenmemesi işleminin iptaline ve davacının ilişiğinin kesildiği tarihten göreve başlayacağı tarihe kadar ??denmemiş aylıklarının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir. Takibe konu mahkeme hükmünün edayı içeren ilam niteliğinde olmadığı açıktır. İİK.nun 16/2 maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklanan şikayetler süre ile sınırlandırılmamıştır.Takibe konu ilamın edayı içeren ücreti vekalet ve yargılama giderleri ile ilgili kısmı ise ilamın kesinleşmesi şartı ile ilamlı icra konusu yapılabilir.Mahkemece takip konusu ilamın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmiş ise sadece bu alacak kalemleri yönünden şikayetin reddi, şayet kesinleşmemiş ise şikayet konusu istemin kabul edilerek icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi gerekirken istemin süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.