Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20027 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 17099 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: İstanbul 9. İcra MahkemesiTARİHİ: 10/05/2007NUMARASI: 2006/1292-2007/463Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :HUMK.nun 163 ve 159. maddeleri mahkemeye ve taraflara belli işlemleri belli edilen sürelerde yapması için sınırlamalar getirmiştir. Bu sürelerin b ir kısmı yasa metninde yer almış bir kısmı ise hakimin taktirine bırakılmıştır. Süre tayini hakimin taktirine bırakılan hallerde yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirtildiği sürede taraf belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Şayet yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan verilen sürenin hukuki sonuç doğrabilmesi için yapılması gereken işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir.(HGK.nun 21.9.1983 tarih 14/3447-825 sayılı kararı)Somut olayda borçluya 22.07.2007 tarihli celsede verilen kesin mehile ilişkin ara kararın 1. ve 2.bentlerinde yapılacak iş ile ilgili olarak kaç YTL. masraf yatırması gerektiği belirtilmediği gibi kesin mehle riayet etmemenin doğuracağı sonuçlar açıklanmadığından, HUMK.nun 163. maddesine uygun ve geçerli bir kesin mehilden söz edilemez.Bu açıklamalar gözetildiğinde verilen kesin mehile rağmen ara kararı yerine getirilmediğinden bahisle talebin reddi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/11/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.