Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2002 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10513 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçluların icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak bononun miktara ilişkin yazı ile yazılan kısmında “ikiyüzyetmişbeş” ibaresinin arkasına (bin) yazısının sonradan eklendiğini, paraflanmadığını, borç miktarında yazı ile rakam kısmında ihtilaf olduğunu ileri sürerek takibin kısmen iptalini talep ettiği, mahkemece; bilirkişi raporu ile (bin) yazısının sonradan eklendiğinin tespit edildiği, senetteki eklentilerin borç altına giren tarafından ayrıca imzalanmadıkça borçluyu bağlamayacağı, senedin yazıyla belirtilen miktarında tahrifat (değişiklik) yapılmış olması halinde rakam ile gösterilen miktara itibar edilemeyeceği gerekçeleri ile icra takibinin 274.725,00 TL'lik kısmının durdurulmasına, karar verildiği görülmektedir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen 30.12.2015 tarihli raporda, takip dayanağı senedin yazıyla gösterilen bedel kısmındaki “bin” ibaresinin sonradan farklı kalemle eklendiği, ancak borçlu ...’nin eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, "275.000" ibaresine ilave yapıldığına dair bulgu elde edilemediği belirtilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nun 778/2-c maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 676/1. maddesi hükmüne göre, poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de, iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile gösterilen bedel üstün tutulur. Ancak bu kural, senette tahrifat olmaması koşulu ile uygulanacaktır. Bu nedenle somut olayda anılan hükmün uygulama yeri yoktur. Her ne kadar, bononun miktara ilişkin yazı ile yazılan kısımında tahrifat yapıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş ve takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekli olsa da (HGK'nun 14.05.2003 tarih ve 2003/12-347 E., 2003/345 K.) bononun düzenlenme tarihindeki Türk lirasının değeri gözönüne alındığında 275.00 TL için bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle bononun miktarının yazı ile bono metnine yazılırken "bin" kelimesinin maddi hataya dayalı olarak yazılmadığının kabulü gerekir. Aksi yöndeki kabul aşırı şekilcilik olup, ağır hak kaybına neden olacaktır. O halde mahkemece, borçluların itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.