Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1994 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 24460 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Afyonkarahisar 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/10/2006NUMARASI: 2006/314-351Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı kambiyo takibi 06.05.2003 tarihinde başlatılmış, şikayetçi borçlu ...'a çıkarılan 163 örnek ödeme emri tebligatları tebliğ edilemeden dönmüştür. Takip dosyası alacaklı tarafından takipsiz bırakıldığından 01.12.2004'de işlemden kaldırılmış, alacaklı vekili tarafından 04.04.2006 tarihinde yenilenmiştir. Şikayetçi borçluya; (yenileme muhtırası, ödeme emri ve bono sureti) içerdiği anlaşılan tebligat, bizzat kendisine 15.05.2006'da tebliğ olunmuş; şikayetçi tarafından anılan tarihte söz konusu tebligatın alındığı, ancak tebligat içinden sadece yenileme muhtırasının çıktığı, daha önce tebligat yapılmadığı için takip hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmadığı, ayrıca muhtıraya konu borçla ilgisi olmadığı, alacaklıyla herhangi bir borcu bulunmadığı, ödeme emri ve bono tebligattan çıkmadığndan bono üzerinde mevcut olduğunu tahmin ettiği imzanın da dava dışı takip borçlusu şirket adına atıldığından bahisle borçla ilgisi olmadığı yönündeki itirazını 22.05.2006'da icra dairesine sunmuştur.Takip borçlusu tarafından 15.05.2006'da tebliğ edilin ödeme emri tebligatına ve borca karşı mahkeme nezdinde karşı çıkılmadığından takip kesinleşmiş ve borçlu hakkında haciz işlemleri başlatılmıştır.Bu aşamalardan sonra 12.09.2006'da mahkemeye başvuran şikayetçi borçlu; 15.05.2006'da aldığı muhtıra tebligatı ile takipten haberdar olduğunu ve bu yöndeki itirazlarını icra müdürlüğüne bildirdiğini, tebligat zarfının üstünün içeriğine aykırı doldurulduğu, usulsüz tebligattan sonra takibin kesinleştirilerek hacizler yapıldığını, takibe konu bononun teminat senedi olduğunu ve şahsı adına değil, şirket adına senedi imzaladığını... belirterek takibin iptali talebinde bulunmuştur.Bilindiği üzere; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takiplerinde borçlu; borçlu olmadığına dair itirazını ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. İcra müdürüğüne yapılan itiraz sonuç doğurmaz. Keza, borçlu tarafından 15.05.2006 tarihinde bizzat tebliğ alındığı bildirilen şikayete konu tebligata karşı da 7 gün içinde icra mahkemesine tebligat usulsüzlüğüne dair bir başvuruda bulunulmamıştır. Şu halde, takip kesinleşmiş olup, haciz yapılmasında yasaya engel bir durum bulunmamaktadır. Somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle borçlu hakkında kesinleşen bir takip olmadığından uygulanan haciz işlemlerin geçersiz olduğuna ilişkin tespit yerinde değildir. O halde, mahkemece borçlu isteminin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle alacaklı yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.