Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1993 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 20801 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/06/2010NUMARASI: 2010/1402-2010/1166Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.03.2009 tarih ve 2009/298 sayılı kararı ile "Davacı şirket hakkında 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan ve yapılmış olan ve daha sonra yapılacak takipler de dahil olarak İİK.nun 206.maddesinin 1. fıkrasında yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki tüm icra iflas takipleri, satış muhafaza işlemleri gibi tedbir uygulamalarının İİK.nun 179/b maddesine göre durdurulmasına, yeni takip yapılmamasına" şeklinde tedbir kararı verildikten sonra, 21.7.2009 tarihinde borçlu ..... Teks.San.Tic.A.Ş.nin iflasının 21.07.2009 tarihinden itibaren takdiren bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Erteleme kararının verilmesinden sonra, 7.9.2009 tarihinde tanzim edilen bono, 25.5.2010 tarihinde takip konusu yapılmış, borçlu yukarıda sözü edilen tedbir ve iflasın ertelenmesi kararları nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece, tedbir kararının, verildiği tarihten önceki borçlara ilişkin olarak uygulanabileceği, ticari faaliyetine devam eden şirketin tedbir kararından sonra (tedbir kararı olduğunu bile bile) yaptığı ticari işlemlerden dolayı hakkında yapılan takiplerin iptalinin mümkün olmadığı ve bu yoldaki talebin M.K.nun 2.maddesinde öngörülen iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.İİK.nun 179/b maddesinde "Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur....." düzenlemesi yer almaktadır. Maddedeki düzenlemede, iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte yürürlüğe giren takip yasağı bakımından, bu karardan önce doğan alacaklar için yapılacak takipler ile erteleme süresi içinde doğan alacaklar için yapılacak takipler arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Alacakları, erteleme kararından sonra doğan ve muaccel hale gelen alacaklılar da borçlu şirkete karşı icra iflas yolu ile takip yapamazlar. Bu açıklamalar doğrultusunda şikayetin kabulü gerekirken, aksine gerekçe ile ve ihtilafın çözümü yönünden yasada açık hüküm bulunmasına rağmen yasada boşluk bulunan hallerde uygulama yeri bulabilecek M.K.nun 2.maddesinden bahisle şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.