Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19918 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 16729 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Ünye İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ: 14/06/2006NUMARASI: 2006/9/8Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip borçlusu Ünye Tapu Sicil Müdürlüğünde kayıtlı bulunan 47 parsel sayılı taşınmazdaki 96/672 hissesi haczedilmiştir. İcra Mahkemesine başvuran borçlu, bahçe vasfındaki taşınmazda fındık yetiştirdiğini, buradan sağladığı gelirle ailesinin geçimini sağladığını, yine bahçeye yaptığı binalarında meskeni olduğu, bu nedenle hissesine konan haczin kaldırılması talebinde bulunmuştur. Borçlunun yukarıda özetlenen şikayeti, İİK.nun 82/7 ve 82/12.maddelerine dayalı haczedilemezlik şikayetidir. İİK.nun (82/7-c-1)de; "borçlu bağı, bahçe veya meyve veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için (zaruri) olan bağı, bahçe ve bu sanat için gerekli olan alet ve edevatın haczedilemeyeceği", yine aynı kanunun 82/12.maddesinde de "borçlunun haline münasip evinin haczedilmeyeceği..." açıkça belirtilmiştir. Bu maddede belirtilen "ev"den maksat yerel geleneklere göre mesken (konut) olarak kullanılmaya elverişli olan yerlerdir. Bir meskenin borçlunun haline münasip olup olmadığının haciz anındaki sosyal duruma ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre tesbiti gerekir. Yapılan tesbitte borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gereken para, haczedilen evin kıymetinden daha fazla veya eşit ise haciz kaldırılır, haczedilen evin bedeli, borçlunun haline münasip ev alabilmesi için gerekli paradan (veya paylaştırma giderlerinden) fazla olduğu anlaşılırsa istem reddedilir. Fakat bu kararda satış bedelinin borçlunun haline uygun bir ev alabilmesi için gerekli paradan daha aşağı olmaması ve bu paranın borçluya verilmesi kaydıyla satış yapılır. Somut olayda, yukarıda özetlenen madde hükümleri gereğince bir değenlendirme yapılmadan, mahallinde keşif yapılıp, bilirkişi raporu alınmaksızın icra müdürlüğünde tesbit edilen taşınmaz değerine göre borçlunun sözkonusu taşınmazda malik olarak oturmasının hukuka ve mantığa aykırı olduğu, daha mütevazi bir evde, hatta kirada oturabileceği gibi subjektif gerekçelerle borçlu isteminin reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.