Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19871 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16591 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu tarafından diğer fesih nedenlerinin yanı sıra, satış dosyasından gönderilen kıymet takdir raporunun ihale olunan taşınmaza ilişkin olmadığını, kıymet takdiri raporu ve satış kararı usulünce tebliğ edilmeksizin 28.01.2015 günü yapılan ihalenin feshinin talep edildiği mahkemece ihalede bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.İİK'nun 128/a maddesine göre; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. " Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet taktirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez.Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Borçlunun kıymet takdir raporundan 07.11.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirterek süresinde mahkemeye kıymet takdirine itirazda bulunduğu, ... İcra Mahkemesinin 2014/1470 Esas, 2014/1259 Karar, 20/11/2/14 tarihili kararıyla, borçluya kıymet takdir raporunun 08/03/2014'te tebliğ edilmesine rağmen 7 günlük yasal süresinde itirazda bulunulmadığı gerekçesiyle şikayetin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İhale olunan taşınmaza esas olarak yapılan kıymet takdir raporunun tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde, icra dosyası esas numarasının ihale konusu icra dosyası ile ilgisiz İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2012/5541 Esas nolu dosyası olarak yazılı olduğu ve borçluya tebliğ edilen kıymet takdir raporunun ihaleye konu taşınmaza ait bulunmadığı İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 18/11/2014 tarihli cevap yazısı, posta tevdi listesi ve borçlunun dava dilekçesi ekinde sunduğu ... icra müdürlüğüne talimat üzerine yapılan 01.02.2013 tarihli, rapor ile anlaşılmakla borçluya ihaleye konu kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğinin kabulü gerekir. Bu nedenle kıymet takdir raporunun borçluya tebliğ edilmediği anlaşıldığından kesinleştiği kabul edilemez.Bu durumda borçlunun kıymet takdirine itirazının süreden reddine ilişkin İstanbul 19. İcra Mahkemesinin 20/11/2014 tarihli kararı usulsüz olup, borçlu tarafından kıymet takdirine süresinde itirazda bulunulduğundan kıymet takdirinin düşük olduğu iddiası ile ihalenin feshi talebi ileri sürülebilir.O halde mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi , muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı gerekçe ile ihalenin feshi talebinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.