Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19812 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9145 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1) Alacaklı ...'un temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,2) Üçüncü kişi ... Yetkilisi ...'nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun alacağının haczi için şikayetçi şirkete birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği, şikayetçi 3. şahsın haciz ihbarnamesine süresinde itirazı üzerine alacaklının İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminat isteminde bulunduğu, mahkemece borçlunun ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Maaş ve ücretlerin kesilmesinde izlenecek usul İİK'nun 355. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. İİK'nun 355. maddesinin 1. fıkrasında; "Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar" düzenlemesi mevcuttur. Ücret haczinde bu usulün izlenmesi gerekmekte olup ücret alacağının İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi göndermek suretiyle haczi mümkün değildir. Bu sebeple ücret alacağının mevcut olduğu gerekçesiyle İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca şikayetçinin tazminata mahkum edilmesi yerinde değildir.O halde mahkemece, alacaklının isteminin tümüyle reddi yerine yasal olmayan gerekçe ile istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.