MAHKEMESİ: İstanbul 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/11/2010NUMARASI: 2010/1441-2010/1632Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Mahkeme kararını temyiz eden şikayetçiler vekilleri temyiz aşamasında verdikleri 17.10.2011 havale tarihli dilekçeleri ile davalılar aleyhinde açtıkları ihalenin feshi davasından ve mahkemece verilen ret kararının temyizinden feragat ettiklerini açıklamış olup, anılan vekillerin vekaletnamelerine (yetki belgelerine) göre davadan ve temyizden feragate yetkilerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Davadan feragat HUMK'unun 95. maddesi gereğince kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. Karar kesinleşinceye kadar her aşamada feragat mümkündür. Bu durum karşısında karar ortada durdukça mahkemenin davayı yeniden ele alıp feragat nedeniyle bir karar vermesi mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemenin feragat hakkında hüküm verebilmesi için kararın bozulması gerekmektedir. Nitekim, Yüksek Yargıtay'ın yerleşmiş uygulaması da bu şekildedir. (11.04.1940 gün ve 70 sayılı İBK., HGK. 21.11.1981 GÜN VE 1981/2-551)O halde, mahkemece davadan feragat beyanı hakkında bir karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Borçluların davadan feragatı hakkında bir karar verilmek üzere mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.