MAHKEMESİ: Dörtyol İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/03/2006NUMARASI: 2005/88-77Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Mahkemece tasarrufun iptali kararının kesinleşmeden icra müdürü tarafından kesinleşmiş gibi işleme tabi tutularak yapılan haciz işlemi ve sonrasında satış işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle ihale neticesinde ihale alıcısına tesciline ilişkin kararın iptaline hükmolunmuştur.İİK'nun 283. maddesi gereğince 3.kişinin açtığı tasarrufun iptali davasının sabit olması halinde, adı geçen davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını almak yetkisini elde eder. Davanın konusu taşınmazlar ise davalı 3.kişi üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Böylece bu dava konusunu teşkil eden taşınmazların aynıyla ilgili olmadığından HUMK'nun 443. maddesinin burada uygulama yeri yoktur. Bu durumda söz konusu taşınmaz iptal kararının kesinleşmesi beklenmeksizin takip konusu yapılabilir, yani haczedilip satılabilir.Somut olayda, şikayetçi alacaklı Ç... İnş.Ltd.Şti'nin alacağı ile ilgili olarak 05.07.2001 tarihinde haciz koydurduğu borçlusu T... adına kayıtlı bulunan şikayet konusu taşınmazlar 22.02.2001 tarihinde diğer dosyanın alacaklısı A...A...'nun borçlusu olan Z.. Y...tarafından satılmıştır. Ancak, alacaklı A... A... bu satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek açmış olduğu tasarrufun iptali davası Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.07.2002 tarih 2001/366 E, 2002/364 K, sayılı kararı ile kabul edilerek tasarrufun iptaline karar verilmiş ve bu kararında 18.12.2002 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu taşınmazlarla ilgili olarak alacaklı A...A... 15.11.2002 tarihinde koymuş olduğu haciz sonucunda bu taşınmazları 15.09.2005 tarihinde alacaklıya alacağına mahsuben ihale olunmuştur.Söz konusu mahkeme kararıyla T...'in taşınmazlar üzerinde Z..Y.. alacaklısına karşı bir mülkiyet hakkı kalmadığından alacaklı A... A...nun kendi alacağına mahsuben taşınmazları satışa çıkarmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. Yukarıda belirtildiği üzere tasarrufun iptali kararın kesinleşmesi gerekmediğinden karar tarihi itibarıyla satış ve haciz işlemlerinin yapılması da doğrudur. Kaldı ki, bu kararda ihaleden önce 18.12.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.