Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19593 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 3779 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İzmir 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/11/2010NUMARASI: 2010/887-2010/1324Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, zamanaşımı gerçekleştiğinden bahisle İİK.nun 71/2.maddesi gereğince icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Borçlar Kanunu’nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK.nun 730/18.maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662.maddesinde zamanaşımını kesen sebepler, “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Yine, TTK.nun 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 663/2. maddesi gereğince, zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin ilerlemesine yönelik her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar.İİK'nın 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır." düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-l. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir." hükmü öngörülmüştür.Somut olayda, alacaklının zamanaşımı dolmadan 03/03/2006 tarihinde takibe başladığı ve yukarıda açıklanan madde gereğince altı aylık zamanaşımı süresi içinde takibin ilerlemesine yönelik işlemler yaptığı, diğer bir ifade ile zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, belirtilen 19/07/2007-21/04/2008, 17/07/2008 -21/01/2009 ve 30/04/2009-02/11/2009 tarihlerinde altı aylık sürenin son günü tatile rastladığından tatili takip eden iş gününde alacaklı vekilince işlem yapılmış olduğundan zamanaşımının dolduğunun kabulü mümkün değildir.O halde, mahkemece, zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.