MAHKEMESİ: Ankara 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/09/2010NUMARASI: 2010/784-2010/957Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun yasal süresi içerisinde (15.07.2010 tarihinde) takibe itiraz etmesinden sonra, alacaklı vekilinin 16.07.2010 tarihli dilekçesi ile bu borçlu hakkındaki takipten feragat ettiği görülmektedir. Süresinde takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçluların itirazlarından vazgeçmeleri ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi, tazminat isteminin incelenmesini engellemez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın, talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir sonuç doğar (HGK.nun 16.10.1996 tarih, 1996/1601-711 ve 21.03.2001, 2001/266 sayılı kararları).Açıkça itirazdan vazgeçilmediği sürece, icra dosyasında bu borçlu hakkında takipten feragat edilmiş olması, icra mahkemesince mevcut şikayet ve itirazlar hususunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesine engel teşkil etmez. O halde, mahkemece, İİK.nun 170. maddesi gözetilerek tazminat ve yargılama giderleri koşulları değerlendirilip oluşacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken takipten feragat edildiğinden bahisle borçlunun itirazı hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.