Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19377 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 19585 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İstanbul 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/07/2010NUMARASI: 2010/1653-2010/1644Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular vekilinin, alacaklı banka tarafından aynı kredi sözleşmesi ve aynı alacak için hem İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2010/5296 E.(eski 2001/12185 E.)sayılı dosyası ile hem de İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2004/19471 E.sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, 12.İcra müdürlüğünde takibe itirazları üzerine açılan itirazın iptali davasında aleyhe verilen kararı tehir-i icra talepli temyiz ettiklerini ve bu bağlamda dosyaya teminat mektubu ibraz ettiklerini, ibraz edilen teminat mektubu ile alacak garanti altına alındığı halde aynı alacaktan kaynaklanan 14.İcra Müdürlüğü dosyasından haciz işlemlerine devam edilmesinin usulsüz olduğunu belirterek, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması ve haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, İİK.nun 71 ve TMK.nun 2.maddeleri gözetilerek takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2004/19471 E.sayılı dosyasının incelenmesinde;Alacaklı banka vekilinin, genel kredi sözleşmesine dayalı genel haciz yoluyla takibe başladığı, borçluların süresinde borca itiraz etmeleri üzerine açılan itirazın iptali davasında, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/12/2009 tarih ve 2005/60 E.2009/772 K.sayılı ilamı ile itirazın kısmen iptal edildiği, borçluların iş bu kararı tehir-i icra talepli temyiz etmeleri üzerine icra mahkemesince uygun görülen 825.000,00-TL bedelli kesin teminat mektubunun ibraz edildiği, borçlular vekilinin talebi ile dosyadaki hacizlerin fekkine karar verildiği, alacaklının bu işleme yönelik şikayetinin İstanbul 2.İcra Mahkemesinin 26/11/2010 tarih ve 2010/898 E.-1626 K.sayılı kararı ile reddedildiği;İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2010/5296 E.sayılı dosyasının incelenmesinde;Alacaklı banka vekilinin, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, sözkonusu takibe yönelik olarak borçlular tarafından açılan menfi tespit davasının İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/06/2004 tarih ve 2001/827 E.-2004/804 K.sayılı kararı ile kısmen kabul edildiği, 19/02/2010 tarihinde alacaklı tarafından takibin yenilendiği ve 17/06/2010 tarihli haciz talebinin icra müdürlüğünce kabul edildiği görülmektedir.Yukarıda anılan ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile başlatılan her iki takibin aynı alacaktan kaynaklandığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2004/19471 E.sayılı dosyasına sunulan teminat mektubu, İİK.nun 36.maddesi kapsamında tehir-i icra kararı getirmek üzere mehil verilmesi için ibraz edilmiş olup, henüz alacaklıya ödenebilir hale gelmediğinden borcun tahsil edildiği sonucunu doğurmaz. Dolayısıyla borcun itfası söz konusu olmadığından hacizlerin kaldırılması da mümkün değildir. Kaldı ki, anılan takiplerin şekilleri ve dolayısıyla alacağı tahsil usulleri de farklı olup, tahsilde tekerrür olmamak üzere takip yapıldığına göre, borçlular tarafından yapılan ödemeler, talepleri halinde icra müdürlüğünce dikkate alınacaktır. halde, mahkemece, itfanın gerçekleşmemesi nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözardı edilerek istemin kabulü isabetsizdir.Ayrıca, borçlular başvuru dilekçesinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri halde, mahkemece, HUMK.nun 74.maddesine aykırı şekilde talep aşılarak takibin iptaline karar verilmesi de doğru değildir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.