Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1935 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 25310 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/02/2012NUMARASI: 2011/1201-2012/200Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında unsurları tam olan çeke dayalı olarak 16.03.2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.Takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olarak zamanaşımı itirazının İİK.nun 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda ödeme emrinin tebliğ edildiği 28.11.2011 tarihine göre 24.11.2011 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru yasal süresi içerisindedir.Borçlu, icra mahkemesine yaptığı başvuru ile takibin kesinleşmesinden önceki dönemde 6 aylık zamanaşımı süresi içinde müvekkili hakkında herhangi bir icra işlemi yapılmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmektedir. İcra dosyasının incelenmesinde: 24.09.2009-20.08.2010 ve 29.03.2011-11.11.2011 tarihleri arasında alacaklı tarafından zamanaşımını kesen bir takip işlemi yapılmadığı, bu sebeple zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. O halde borçlunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, ödeme emri tebliğinden ve dolayısıyla takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğundan, mahkemece, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olan bu zamanaşımı itirazının yukarıda açıklandığı üzere İİK.nun 168/3, 169/a-4 ve 5. fıkraları uyarınca kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.