Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklının şikayet konusu ettiği husus, borçlunun kesinleşen borçları hakkında adı geçenin maaşına konulan haciz uygulaması ile ilgilidir. Maaş ve ücret haczine iştirak İİK'nın 83. maddesinde düzenlenmiş olup, kanun koyucu, hacze iştiraki kabul etmemiştir (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa 461).Yukarıda belirlenen yasa hükmüne göre maaş ve ücret üzerinde birden fazla haciz varsa, bunlar sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sondaki haciz için kesintiye geçilemez. Anılan hükümde öngörülen haciz, kesin haciz olup, ödeme sırasının kesin haciz tarihlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, İcra Mahkemesinin yukarıdaki açıklamalara aykırı biçimde ve İİK'nın 268. maddesine göre paylaştırma kararı vermesi isabetsizdir.Sonuç: Şikayetçi alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.