MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :.... İcra Müdürlüğü'nün 2010/2208 E. sayılı dosyası ile yürütülen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde, rehne konu taşınmazlardan 272 ada 6 parsel sayılı taşınmazın, şikayetçinin alacaklısı olduğu Erzurum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8455 E. sayılı dosyasında satılması üzerine, satış bedelinden 141.227,75 TL'nin ...'ın temlik alacaklısı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/2208 E. sayılı dosyaya gönderildiği, şikayetçi haciz alacaklısının, icra müdürlüğüne başvurusunda; satışı yapılan taşınmaz üzerinde, .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/2208 E. sayılı takibine konu ipotek alacağının 22.000 TL olduğunu ileri sürerek, bu miktarı aşan kısmın alacaklısı olduğu ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/8455 E. sayılı dosyasına gönderilmesini talep ettiği, .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/2208 E. sayılı dosyasında icra müdürlüğünün şikayete konu 01.07.2013 tarihli kararı ile istemin reddedildiği görülmektedir.Şikayetçi haciz alacaklısı (3. kişi), icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurusunda, Erzurum 1. İcra Müdürlüğü'nün 01.07.2013 tarih ve 2010/2208 E. sayılı kararının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.Şikayetin reddine ilişkin .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.03.2014 tarih ve 2013/283 E., 2014/82 K. sayılı kararının şikayetçi tarafından temyiz edilmesinden sonra, alacaklı ... tarafından verilen 26.05.2015 tarihli dilekçe ile davanın kabul edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.Şikayetin, tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu ile ilgili bulunması halinde icra takip hukukuna ilişkin şikayet yönünden de kabul mümkün olup, 6100 Sayılı HMK'nun 311. maddesi gereğince kat'i bir hükmün hukuki neticelerini doğurur. Kabulün geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı olmayıp, hüküm kesinleşinceye kadar beyan edilebilir. Kabul beyanı etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile gösterir. Bu durumda, alacaklı vekilinin kabul beyanının yukarıda belirtilen ilke dikkate alınarak değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir (HGK'nun 20.09.1995 tarih ve 1995/12-661 E. - 1995-63 K. sayılı kararı)../..SONUÇ : Mahkeme kararının ipotek alacaklısı ...'ın kabul beyanı hakkında bir karar verilmek üzere İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.