MAHKEMESİ: İstanbul 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/04/2012NUMARASI: 2011/2479-2012/521Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından alınan ihtiyati haciz kararı ile birlikte borçlu aleyhine 05.10.2011 keşide tarihli 50.000,00 TL miktarlı 3064624 nolu, 05.10.2011 keşide tarihli 100.000,00 TL miktarlı 0252711 nolu, 05.10.2011 keşide tarihli 100.000,00 TL miktarlı 0252710 nolu ve 05.10.2011 keşide tarihli 50.000,00 TL miktarlı 0252712 nolu çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, İstanbul İcra Daireleri'nin yetkisine itiraz ederek Bingöl İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazı ile birlikte borca itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.05.10.2011 keşide tarihli 50.000,00 TL miktarlı 3064624 nolu çek yönünden mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde ise de, somut olayda, özel hüküm olması sebebiyle uygulanması gereken İİK.nun 261. maddesindeki "Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar" şeklindeki düzenlemeye uygun olarak, İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden 05.10.2011 keşide tarihli 100.000,00 TL miktarlı 0252711 nolu, 05.10.2011 keşide tarihli 100.000,00 TL miktarlı 0252710 nolu ve 05.10.2011 keşide tarihli 50.000,00 TL miktarlı 0252712 nolu çekler hakkında alınan ihtiyati haciz kararının aynı yer icra müdürlüğünde infaza konulmasında ve dolayısıyla söz konusu çekler yönünden takibe başlanmasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece yetki itirazının 05.10.2011 keşide tarihli 100.000,00 TL miktarlı 0252711 nolu, 05.10.2011 keşide tarihli 100.000,00 TL miktarlı 0252710 nolu ve 05.10.2011 keşide tarihli 50.000,00 TL miktarlı 0252712 nolu çekler yönünden reddi ile borçlunun bu çeklere ilişkin sair itirazlarının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile 05.10.2011 keşide tarihli 100.000,00 TL miktarlı 0252711 nolu, 05.10.2011 keşide tarihli 100.000,00 TL miktarlı 0252710 nolu ve 05.10.2011 keşide tarihli 50.000,00 TL miktarlı 0252712 nolu çekler yönünden de yetki itirazının kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; takipte birden fazla borçlu olduğundan, kararın muteriz borçlu yönünden hüküm doğuracağının belirtilmesi gerekirken, itiraz etmeyen diğer borçluyu da kapsar şekilde talep halinde icra takip dosyasının Bingöl İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmesi de doğru değildir. öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.