Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19103 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6917 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Alanya İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/02/2010NUMARASI: 2010/168-2010/166Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İcranın iadesi İİK'nun 40.maddesinde düzenlenmiştir. İlamlı icra ile ilgili bu hüküm, İİK'nun 366.maddesinin son fıkrası hükmü gereği icra mahkemesi kararları hakkında da uygulanır.Somut olayda, tahliye taahhüdüne dayalı ilamsız tahliye takibinde takibin kesinleştiği gerekçesi ile takip borçlusunun taşınmazdan icra marifeti ile tahliye edildiği, ancak daha sonra borçlu tarafından icra mahkemesinde açılan dava sonucunda örnek 14 tahliye emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve tahliye ve tesliminin iptaline karar verildiği, bu kararın icra müdürlüğünce infazı için kiralanan taşınmaza gidildiğinde, taşınmazda bulunan şikayetçi üçüncü kişi şirketin, taşınmazı borçlunun tahliyesinden sonra alacaklıdan kiraladığını iddia ettiği, icra müdürünün taşınmazın eski kiracısına iadesi ve teslim işlemleri için şikayetçiye 7 günlük süre verdiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak, taşınmazın borçluya teslimine ilişkin işlemlerin iptalini istediği anlaşılmaktadır.Somut olayda uygulanması gereken İİK'nun 40.maddesinin son fıkrası "Ancak üçüncü şahısların hüsnüniyetle kazandıkları haklara halel gelmez hükmünü içermektedir." Bu hükme göre, borçlunun taşınmazdan tahliye edilmesinden sonra, taşınmazı alacaklıdan kiralayan iyiniyetli kiracıdan taşınmazın alınıp kiracıya teslimi mümkün değildir. Medeni Kanun'un 3.maddesine göre; yeni kiracı olan üçüncü kişinin, iyiniyetli olması asıldır. Yeni kiracının (şikayetçinin) iyiniyetli olup olmadığını, borçlu (eski kiracı), genel mahkemede açacağı davada ileri sürebilir. Yoksa icra müdürünün, yeni kiracının iyiniyetli olup olmadığını araştırma yetkisi yoktur. Mahkemece yapılacak iş, taşınmazın borçlu tarafından tahliyesinden sonra, bu yerin takip yapan alacaklı tarafından şikayetçi üçüncü kişiye kiraya verilip verilmediğinin, dolayısı ile kiracı sıfatı bulunan kişi tarafından işgal edilip edilmediğinin belirlenmesi ve İİK'nun 40.maddesi gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. İcra müdürlüğünün, icra mahkemesince verilen tahliye işleminin iptali kararı üzerine, durumu eski hale getirmekle yükümlü olduğu gerekçesi ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.