MAHKEMESİ: Ümraniye 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/08/2010NUMARASI: 2009/394-2010/727Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Takip alacaklısı H. E., borçlu hakkında, 12.02.2004 tanzim tarihli 25.12.2005 vadeli 150.000.000.000 TL miktarındaki bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmıştır. Borçlu, dayanak bononun teminat senedi olduğu iddiası ile takibin iptali için süresi içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurmuştur. Takibe konu bonoda alacaklının lehtar, borçlunun ise keşideci konumunda olduğu, taraflarca varlığı inkar edilmeyen 10.12.2003 tarihli protokolde alacaklı ve borçlunun taraf olduğu, bu belgede "..Ana sermaye için B..G. Borçlu yüzellimilyar TL'lik seneti, H. E. ana sermayeye nakit olarak iade aldıktan sonra B. G.ya iade edilecektir." ....” sözcüklerinin yazılı olduğu görülmektedir. Bu durumda bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak verildiği, protokol şartlarının yerine getirilip getirilmediğinin tartışma konusu olduğu, bononun bu haliyle TTK'nun 688/2. maddesinde belirtildiği şekilde kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini içermediği ve dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.