MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.Somut olayda; şikayetçilerin icra mahkemesine başvurusunda, taşınmazlar üzerine konulan haciz tarihinden itibaren 2 yıllık sürede satış istenmediği ve dolayısıyla hacizlerin İİK'nun 106-110. maddeleri uyarınca düştüğünü ileri sürdükleri görülmüştür.Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Ancak bu husus şikayet nedenine göre farklılık arz edebilecektir. Buna göre ihale tarihinden önce haczi düşmüş bir taşınmazın, satış bedeli ne olursa olsun satılmasında, borçlunun menfaatinin muhtel olacağı tartışmasızdır.O halde mahkemece, borçluların İİK.nun 106-110. maddelerine dayalı ihalenin feshi istemlerinin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.