MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu diğer şikayet sebepleri yanında kendisine yapılan satış ilanı tebligatlarının da usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Dosya içeriğinden borçluya 11.11.2014 ve 19.11.2014 tarihinde olmak üzere iki kez satış ilanının tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.Borçluya 11.11.2014 tarihinde yapılan satış ilanının tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde borçlunun Mernis adresinde TK'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir'' hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu'nun 10/2.maddesine göre ise; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.'' Aynı Kanun'un 21/2.maddesi gereğince de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. ''Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 1. fıkrasının 8. bendi uyarınca ise; ''Tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydı...ihtiva etmesi lazımdır.''Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.''7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır.Somut olayda borçlu adına satış ilanı tebligat zarfı üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak satış ilanının tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre 11.11.2014 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı görülmüştür. Bu durumda, satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, TK'nun 21/2. maddesi uyarınca satış ilanının tebliği usulüne uygun değildir.Borçluya gönderilen 19.11.2014 tarihli satış ilanı tebligatının incelenmesinde; muhatabın tevziat saatlerinde "çarşıya gittiği" belirtilerek bilinen adresine TK'nun 21/1. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Tebliğ memurunun muhatabın geçici olarak çarşıya gittiğini ve tevziat saatlerinden sonra döneceğini ne şekilde araştırıp tespit ettiğini belirtmesi, araştırma yaptığı komşu, kapıcı, yönetici vb... gibi kimselerin adını tespit etmesi, en azından belirlenebilir şekilde ifade etmesi gerekmektedir. Tebligat Yönetmeliği'nin 35/1. maddesi uyarınca tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Zira bu belgelerne işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır. Söz konusu tebligatta borçlunun çarşıya gittiğinin ve tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceğinin kimden ve ne şekilde araştırıldığının tespit edilmediği görülmektedir. Bu sebeplerle borçluya yapılan satış ilanı tebligatı 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince usulsüzdür.Bu durumda satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması İİK'nun 127. maddesi gereğince başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdirSONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.