MAHKEMESİ: Kastamonu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/06/2009NUMARASI: 2008/111-2009/236Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Adi ortaklığı düzenleyen B.K.525 maddesinde “Akit ile veya karar ile münhasıran şerike veya müteaddit şeriklere yahut üçüncü bir şahsa kati surette tevdi edilmiş olmadıkça şirket muamelelerinin idaresi bütün şeriklere aittir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu düzenlemeye göre adi ortaklıkta ortaklardan biri ortaklık yani bütün ortaklar adına üçüncü kişilerle işlem yapacak olursa ortaklar doğrudan temsil hükümlerine göre sorumlu olurlar. Bunun için işlem yapan ortağın sıfatını yani diğer ortakları temsil ettiğini üçüncü kişiye tanıtması gerekir. Şöyle ki, işlem yapan ortak üçüncü kişiye, diğer ortakları temsil ettiğini bildirmeli ve temsil yetkisinin kendisine adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile yada herhangi bir temsil belgesi ile zımnen verildiğini göstermelidir. (Poroy- Tekinalp-Çamoğlu-Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuk 8.bası sayfa 76) Somut olayda takip dayanağı çek keşideci ..Gıda (Y. H..-S. D..) adi ortaklığıdır. Alacaklı M. Ö.. yaptığı kambiyo takibinde her iki ortak Y. H.. ve S. D..'ı borçlu göstermiştir. Adi ortaklık adına atılan imzanın Y. H..’na ait olduğunu bildiren diğer ortak S. D.. çekte kendisinin imzası bulunmadığından takibin iptalini ve %40 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Keşideci adi ortaklığın kuruluşuna dair Kastamonu .. Noterliğince düzenlenen 14 Temmuz 2004 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinin idare ve temsili düzenleyen 6. maddesinde "ortaklığın idare ve temsili ortakların üçüne verilmiştir. Ortaklığı üç ortağın müşterek imzaları (üçünün beraber) imzaları temsil eder. Ortaklığı.....ortaklar M. T.., Y. H.. ve S. D..’ın beraber imzaları (müşterek imzaları) ile temsil ve ilzam eder” hükmü yer almaktadır. 02.12.2004 tarihli Kastamonu .. Noterliğinin hisse devir sözleşmesi ile de ortaklardan M. T..’nun hisselerini diğer iki ortağa devrederek ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda şirketin idare ve temsilinin ortaklar Y. H.. ve S. D..’ın müşterek imzaları ile mümkün olduğu sonucuna varılmalıdır. Takip konusu çekte keşideci olarak gösterilen adi ortaklığın ismi altında bulunan imzanın muteriz S. D..’a ait olduğu belirlenmedikçe çek nedeniyle sorumlu tutulamaz.Mahkemece ileri sürülen imza itirazının yöntemince incelenip uyuşmazlığın yukarıdaki ilkeler ışığında bir karara bağlanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.