Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18996 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8260 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:6100 Sayılı HMK'nun 294. maddesi gereğince hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Aynı Kanun'un 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Yine aynı Kanun'un 298/2. maddesinde; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Esasen kısa kararı yazıp tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa'nın 141.maddesi ile HMK'nun yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir. Somut olayda; alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; borçlu icra mahkemesine başvurusunda, imzaya itirazını bildirerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, yüze karşı verilen kısa kararda, “davacının itirazının kabulüne, ....takibin durdurulmasına, şartlar oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine" karar verilmesine karşı, gerekçeli kararda “davacının imzaya itiraz davasının kabulü ile, .......borçlu aleyhine yürütülen takibin durdurulmasına,İİK'nun 170/4. maddesi gereğince takip konusu alacağın %20'si olan 9.137,80 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, %10'u olan 4.568,90 TL para cezasının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine” karar verilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmiştir. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 E.-1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, bu durumda mahkemece, anılan İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği gibi, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.