Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18954 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 15202 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Samsun 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 04/06/2007NUMARASI: 2006/245-2007/224Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde :İcra mahkemesinin gerekçesinde de vurgulandığı üzere takip dayanağı ipotek akit tablosunun incelenmesinde ipoteğin kesin borç (karz) ipoteği olarak düzenlendiği görülmektedir. Alacaklı vekili bu nitelikteki bir belgeye sahip olmasına rağmen, borçluya İİK'nun 149/b maddesinde öngörülen ödeme emri gönderilmiştir. Bu konuda tarafların bir şikayetlerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Borçlu vekili İİK'nun 150.maddesi kapsamında icra dairesine başvurarak takibe itiraz ettiği için takip durmuştur.İİK'nun 150/a maddesi gereğince itirazın kaldırılması aşamasında aynı Kanun'un 62'den 72.maddeye kadar olan hükümleri uygulanarak mahkemece itiraz konusunda bir sonuca ulaşılması zorunludur. Bu durumda, İİK'nun 68/son maddesi gereğince ve itirazın kaldırılması talebi esasa ilişkin nedenlerle kabul edildiğine göre alacaklı yararına tazminata hükmedilmelidir. Tazminatla sorumlu tutulmak istemeyen borçlunun itiraz ederken dikkatli davranması gerektiği gibi 68/son madde 2.cümle gereğince dava açıp lehine sonuçlandığı takdirde tazminatın kalkacağı da tabiidir. Alacaklının ilama dayalı takibinde genel haciz yoluna ilişkin ödeme emri gönderilmesi halinde de aynı kurul uygulanmaktadır. Bu nedenlerle alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle ve alacaklı yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 18.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.