MAHKEMESİ: Ankara 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/05/2007NUMARASI: 2007/283-2007/479Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip konusu çekin arka yüzünde ciranta olarak gözüken T. F.ı'nın verilen vekaletname kapsamında bu çeki Ar Mobilya sahibi M. F. lehine ciro edildiği, Mahkemece kabul edilerek ve ayrıca borçlunun mal beyanı dilekçesi ve yetkili hamil olduğu dikkate alınarak karar verilmiştir. Takibe konu çekin arka yüzünde T. F.tarafından ciro yapılan çekin (Ar-Mobilya) firma ismi yazılarak ve ayrıca ciro yapan T..F..ismide eklenmek suretiyle tekrar ciro edildiği dikkate alındığında firma isminin hükmi şahsiyeti bulunmadığından ciroda imzası bunan kişi bu çekte hamil konumundadır. Kaldı ki, hükmi şahsiyeti bulunmayan firma ismi altında T. F.ismi yazılarak bu şahıs tarafından imzalanmıştır. Her ne kadar, M.F.ı tarafından T. F.'ya verilmiş vekaletname kapsamına göre çek düzenleme yetkisi verilmiş ise de, çekte M. F. namına ciro yapıldığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığından hükmi şahsiyeti bulunmayan (Ar-Mobilya) firma isminin yazılmasının Murat Fakı adına imzalandığını göstermeyeceğinden bu çekte yetkili hamil Murat Fakı olmayıp Tarık Fakı'dır. Diğer yandan Mahkemece borçlunun mal beyanı dilekçesindeki beyanları borcu kabul anlamında değerlendirilmiş ise de, söz konusu dilekçede İİK.nun 170/a-son maddesi kapsamında açıkça borcu kabul ettiğini gösterir bir beyanı bulunmadığından bu sebeplede alacaklının bu çeke dayalı olarak yetkili hamil olmadığından takip hakkı bulunmamaktadır. Mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar vermek gerekirken işin esasının incelenmesi ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, borca itirazın reddi üzerine İİK.nun 169/a-6.maddesi uyarınca takibin muvakkaten durdurulması halinde borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedileceği öngörüldüğünden somut olayda takip durdurulmadığından borçlu aleyhine tazminata da hükmedilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.