MAHKEMESİ : Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/06/2010NUMARASI : 2009/979-2010/532Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 25.4.2011 tarih, 25939/7467 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, borçlu vekilinin, dayanak çekte tahrifat yapılması nedeniyle kambiyo vasfının bulunmadığından bahisle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlu şirket yönünden şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 207. maddesinde: “Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr hâlinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir." hükmü yer almaktadır (1086 S. HUMK. 298. madde). Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde yapılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı Olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Somut olayda, düzenlenen bilirkişi raporunda çekin keşide tarihinin: 28/02/2009 iken 28/08/2009 olarak, miktarın ise, rakam ile yazılan kısmının, 25.500,00 TL iken 26.500,00 TL olarak değiştirildiği ve bu değişikliklerin keşideci tarafından imzalanmadığı (paraf edilmediği) belirtildiğine göre, söz konusu değişiklikler, yukarıda açıklanan madde gereğince, geçerli değildir. Bilirkişi raporundaki; "rakam değişikliğinin tahrifat amaçlı olmayıp düzeltme amacıyla yapıldığı” ifadesi mahkemeyi bağlamaz. Bu durumda çek, keşide tarihi olarak kabul edilmesi gereken tahrifattan önceki tarih olan 28.02.2009 tarihinden itibaren 10 günlük ibraz süresi geçtikten sonra 28.08.2009 tarihinde ibraz edilmekle TTK'nun 708/1.maddesi uyarınca çek niteliğini kaybetmiş bulunmaktadır. O halde İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.04.2011 tarih ve 2010/25939E. 2011/7467K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.