MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/12/2010NUMARASI: 2008/1563-2010/2704Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklılar tarafından borçlu kurumun gerçekleştirdiği fuzuli tahsilatın geri alınması için genel haciz yoluyla yapılan takipte borçlu tarafından takibe itiraz edilmiş, alacaklılar tarafından mahkemeden itirazın kaldırılması talep edilmiştir.İİK'nun 68.maddesine göre; "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir."Alacağın tahsilinin ve miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi durumunda itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurulamaz.Somut olayda; alacaklı tarafın dayandığı Ankara 15. İş Mahkemesinin 2003/510 E. – 2004/1649 K.sayılı kararı ve bu kararın düzeltilerek onanmasına ilişkin Yargıtay ilamı "Türkiye'de ki yurt içi çalışması ve 01.06.1993-30.09.2000 tarihleri arasında 2147 Sayılı Yasaya göre yapılan borçlanmasına göre murisin yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine, 01.10.200.. tarihinde öldüğü 19.10.2002 tarihine kadar murisin 3201 Sayılı Yasaya göre yaptığı borçlanmasına göre yaşlılık aylığı almasına, ölüm tarihinden sonra davacının, murisin bu aylığından dönüşen ölüm aylığına hak kazandığının tespitine” ilişkin olup tespit ilamları eda hükmü ve likit bir miktar içermediğinden İİK.nun 68.maddesinde sayılan belgelerden de değildir. Buna göre, alacağın miktarı ve tahsil edilip edilemeyeceği ile ödeme iddiaları genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğinden icra mahkemesince itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasını inceleyerek hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.