Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18572 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13910 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borçlulardan ... ihtarnamedeki meblağ ile takipteki meblağın birbiriyle çeliştiğini, ayrıca borcun ödendiğini belirterek borca itiraz etmiş, diğer borçlular ... ile ... ise sadece ...'un borcu için ipotek verdiklerini, dava dışı borçlu ...'in borcundan sorumlu olmadıklarını belirterek takibin iptalini talep etmişlerdir. İİK.nun 150/ı maddesine göre ; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeni ile tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla, krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. ..Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medeni Kanununun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.” Somut olayda şikayetçi-borçlular ... ve ...'ya ait iki taşınmaz üzerinde ...'un hem şahsi hem de kefil suretiyle doğmuş-doğacak borçlarının teminatı için ipotek tesis edildiği görülmüştür. Şikayetçi borçlulardan ... ise dava dışı borçlu ...'in kullanmış olduğu genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu-müteselsil kefil konumundadır.Bu durumda icra takibinin asıl borçlusu ... ve ... olduğundan ... ve ipotek veren üçüncü kişi konumundaki ... ve ...'ya icra emri tebliğinde yasaya aykırılık yoktur.O halde mahkemece borçluların diğer itirazlarının incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.