Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18503 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 2974 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/10/2010NUMARASI: 2010/654-2010/961Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından İİK'nun 149b maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi yapılmış ve borçluya örnek 9 ödeme emri tebliğ edilmiştir. Takibin şekline göre İİK'nun 150/a-1. maddesi göndermesi ile uygulanması gerekli aynı kanunun 62. maddesi uyarınca, her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi gerekir. Borçlunun ileri sürdüğü “ asıl borcun murislerine ait olmadığından kendileri (mirasçıları) aleyhine takip yapılamayacağı, yine takip tarihi itibariyle ipoteğin süresinin dolduğundan takip yapılamayacağı ve ipotek faizsiz olarak kurulduğundan faiz talep edilemeyeceği” yönündeki iddiaları borca itiraz niteliğinde olduğundan, bu itirazın 7 günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması gerekir. İcra mahkemesince, sözü edilen başvuru şikayet mahiyetinde olmadığı ve süresiz başvuru hakkı bulunmadığı halde işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta bu istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğrudur.Diğer yandan muteriz borçlu adına gönderilen örnek 9 ödeme emrine ilişkin tebligatın diğer borçlu Reyhan Yüksel'e tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğ edildiği Reyhan Yüksel'in takipte borçlu bulunması nedeniyle borçlu Metin ile aralarında çıkar çatışması söz konusu olduğundan bu tebliğ işlemi usulsüzdür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde, "tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 14.10.2010 tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken yazılı şekilde tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.