MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/09/2010NUMARASI : 2009/766-2010/952Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alıcı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular vekili, icra mahkemesine yaptığı başvuruda, kıymet takdir raporu tebligatlarının usulsüz olduğunu, bizzat tebligat yapıldığı iddia edilen satış ilanına ilişkin tebligat mazbatasındaki imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle 18.6.2009 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. İİK.'nun 128/2. maddesi gereğince icra dairesi satışa hazırlık işlemleri sırasında taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığı ile tayin ve tespit ettirirken, taşınmazın üzerindeki yükümlülüklerin de kıymete olan etkisini dikkate alır. Kesinleşen kıymet takdiri, taşınmazın satışı sırasında İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen ve satışın en az hangi bedelle yapılacağını saptayan önemli bir işlemdir. Kıymet takdirine ilişkin rapor; borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir.İlgililer, icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler.Somut olayda, posta müdürlüğünün 18.12.2008 tarihli cevabi yazısına göre, kıymet takdir raporlarının 27.11.2008 tarihinde, satış ilanına dair tebligatların ise 15.4.2009 tarihinde borçlulara tebliğ edildiği, borçlu A. S.'nın aynı zamanda diğer borçlu ....... Gıda Mad. San. Tic. Ltd. Şti.'nin münferit temsilcisi olduğu anlaşılmaktadır. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen şikayetçilerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, bu husus ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez. Ancak, İİK.nun 127.maddesine göre taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Bu işlemin yapılmaması veya usulsüz yapılması başlı başına ihalenin feshini gerektirir.Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. O halde hakim, her somut olayın özelliğini, cereyan şeklini, gerçekleşen maddi olguları en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup iddiayı tahkik etmelidir. Dairemizin süregelen yerleşmiş uygulaması, Hukuk Genel Kurulu'nun 7.4.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında öngörülen yukarıdaki ilkeye uygun biçimde devam etmektedir.Somut olayda, şikayetçi, tebligat parçasında yazılı olan ve bizzat kendisine tebligat yapıldığını gösteren imzanın "sahte" olduğunu ileri sürdüğüne göre, bu iddianın yukarıda belirtilen ilkeye uygun olarak her türlü delille kanıtlanması mümkün olmakla, şikayetçinin örnek imzaları alınıp yöntemince inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alıcının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.