MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlular aleyhine limit ipoteğine dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlular vekilinin süresi içinde icra mahkemesine gelerek hesap kat ihtarına süresinde itiraz ettiğini, takibe dayanak 10.06.2009 tarihli uzlaşma tutanağına göre takip tarihinde alacağın muaccel olmadığını, ipoteğin teminat niteliğinde olduğunu, mükerrer takip yapıldığını, borca, faize ve fer'ilerine itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, 29.12.2009 şikayet tarihinden sonra icra mahkemesi incelemesi sırasında 25.08.2010 tarihli uzlaşma tutanağının düzenlendiği görülmektedir. Anılan uzlaşma tutanağında, şikayete konu takip dosyası ile birlikte üç takip dosyasındaki borç belirlenip vadeye bağlanmış, mahkemece yaptırılıp hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu uzlaşma tutanağının ilam niteliğinde belge olduğu, borçluların bu belge ile borcu kabul ettikleri belirtilerek hesap kat ihtarındaki miktarı esas alarak hesaplama yapılmış, mahkemenin raporu esas alarak davanın reddi ile ipotek limitiyle sınırlı olmak üzere takibin devamına karar verilmiştir. İİK.'nun 150/ı maddesi gereğince; krediyi kullanan taraf, kendisine gönderilen hesap özetine, tazmin talebine veya ihtara tebliğ edildiği tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş ise icra emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunabilir. Böyle bir durumda ihtardaki borç miktarı kesinleşmez. Krediyi kullandıran taraf ise; alacağını İİK.'nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispat edebilirse krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir.Borçlular vekilinin başvurusu bu haliyle İİK. 149/a yollamasıyla 33. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Borçlular dava dilekçesinde 10.06.2009 tarihli takibe dayanak uzlaşma tutanağına ilişkin itirazlarını ileri sürmüşlerdir. İcra mahkemesindeki yargılama sırasında mahkemeye ibraz edilen taraflar arasında imzalanan 25.08.2010 tarihli uzlaşma tutanağının 4. maddesinde, üç takip dosyasında tutanak tarihindeki toplam borç miktarı 10.120.000 TL olarak belirlenerek bu miktarın 15.10.2010 tarihine kadar ödenmesi halinde alacaklıya olan tüm borcun sona ereceği belirtilmiş, anılan tutanağın 7. maddesinde ise belirtilen sürede ödeme yapılmaması halinde indirimin geçerli olmayacağı ve takiplerin kaldığı yerden ve aynı koşullarda devam edileceği kararlaştırılmıştır. Borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Borçlular da ödeme iddiasında bulunmamışlardır. HGK'nun 11/05/2011 tarih ve 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı kararına göre her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Borçlunun icra mahkemesine verdiği şikayet dilekçesinden sonra, icra mahkemesinin inceleme yaptığı sırada taraflar arasında yapılan ve şikayetten açıkça bir feragat iradesi de içermeyen 25/08/2010 tarihli uzlaşma tutanağı esas alınarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda mahkemece, İİK. 150/ı maddesi uyarınca hesap katına itiraz edildiğinden takip tarihi itibariyle icra dosyasında bulunan 10.06.2009 tarihli uzlaşma tutanağı, ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçluların hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile şikayete konu alacağın İİK'nun 68/b maddesi kapsamında ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi gerekirken, yargılama sırasında sunulan uzlaşma tutanağının esas alınarak hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.