Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18476 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8018 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE;2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra mahkemesine başvurarak senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, alacaklının "bononun Kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verildiğini" belirttiğinden bononun kayıtsız şartsız bir para borcunu içermediği, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.HGK'nun 14.3.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine 20.6.2001 tarih ve 2001/112-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir.Somut olayda, borçlular, takibe konu bononun alacaklı ile aralarında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olarak düzenlendiği ve borcun bulunmadığını ileri sürdükleri, mahkemece, borçlunun iddiasına dayanak olan belgeler incelenmeden, alacaklının kredi borcunun ifası amacıyla bonoyu aldığı beyanını gerekçe yaparak takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını havi olmadığı alacaklının bu beyanıyla ortaya konulamaz. Bu durumda, mahkemece, borçlunun teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgeler incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken sadece bononun kredi sözleşmesi için verildiği beyanı gerekçe gösterilerek takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.