MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Şikayet, ilamsız takipte ödeme emrinin tebliğine ilişkin usulsüzlük iddiası olup, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere işyerinde tebliğe ilişkin 17. maddesinde; “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmüne yer verilmiştir.Bu kapsamda, borçlunun işyerinden anlaşılması gereken, asıl işini yürüttüğü yer olup, geçici nitelikte faaliyet gösterdiği ve/veya başka birine ait olan adreste Tebligat Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca tebligat yapılamaz.Somut olayda, borçlunun şikayetinde, gerçek iş yeri adresinin “... Mah. ... Cad. ... Sok. No: ... .../...” olduğunu belirten ... ’nın 28.08.2013 tarihli belgesini mahkemeye sunarak, ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin ...’na ait olup, bu adreste geçici olarak hizmet sunduğunu ileri sürdüğü görülmektedir.O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, borçlunun bu iddiasının araştırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.