Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18414 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 18423 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Yusufeli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/06/2009NUMARASI: 2009/7-2009/10Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip alacaklısı A. Ş., şikayetçi borçlu H. Ö. hakkında, 17.11.2008, 30.12.2008 ve 27.01.2009 vadeli bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmıştır. Borçlu, dayanak bonoların işyeri devir sözleşmesine dayalı olarak verildiğini, sözleşmedeki şartlar yerine getirilmediği için senetlerin geçersiz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Takibe konu bonolarda alacaklının lehtar, borçlunun ise keşideci konumunda olduğu, taraflarca varlığı inkar edilmeyen 16.10.2008 tarihli "İŞYERİ DEVİR SÖZLEŞMESİDİR" isimli belgede alacaklı ve borçlunun taraf olduğu, bu belgede "işyeri satış bedelinin 67.000 YTL. Olduğu, ödeme planına göre her taksit için bono düzenlendiği, sözleşmenin imzalanmasından sonra işyerinin devredileceği...." sözcüklerinin yazılı olduğu görülmektedir. Alacaklı vekili de davaya verdiği cevapta; işyerinin borçluya teslim edildiğini, sözleşmedeki senetlerin şarta bağlı olarak verilmediğini, sadece ödeme kolaylığı açısından vadeli olarak düzenlendiğini belirtmiştir. Anılan bonoların taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak değil, ödeme biçimi olarak verildiği, sözleşmenin iki tarafa edimler yüklediği, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmıştır.Bu durumda, şartın gerçekleşip gerçekleşmediği ve alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamaya muhtaç olup, mahkemece İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.