MAHKEMESİ: Akyazı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/10/2010NUMARASI: 2010/43-2010/57Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :7201 Sayılı Tebligat Kanunun 12. maddesine göre hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Tüzüğünün 18. maddesinde de tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak olduğu takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım olacağı, bunlarında bulunmadığı tebliğ mazbatasından tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda borçlu şirketlere çıkartılan satış ilanı tebligatının “muhatab ile birlikte aynı konutta beraber ve sürekli çalışan K. A.imzasına tebliğ edilmiştir” şeklinde tebliğ yapılmış olup yukarıda açıklandığı üzere yetkilinin tebliğ saatinde orada olup olmadığı araştırılmamış, bu durum tebligat mazbatasına da tevsik edilmediğinden usulsüzdür. Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre, taşınmaz hissedarına satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu nedenle istemin kabulü gerekirken tebligatların usulüne uygun olduğundan bahisle reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.