MAHKEMESİ: Kocaeli 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/05/2007NUMARASI: 2006/364-2007/163Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip konusu bonoda borçlu olarak Ata Telekom İletişim Limited Şti'nin gösterildiği ve tek imza ile imzalanmak sureti ile şirketin borç altına sokulduğu görülmüştür. Takip dayanağı bononun tanzim edildiği 30.03.2005 tarihinde borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olanlar tarafından imzalanması halinde şirket bu bonodan dolayı sorumlu olur. Aksi taktirde söz konusu imzanın şirket temsilcisi veya yetkilisi tarafından atılmadığının saptanması halinde TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 590. maddesi gereğince imzalayan şahsen sorumludur.Somut olayda takipte borçlu olarak gösterilen şikayetçi M.. R..Y.., takip konusu bonodaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş ancak bu imzayı şirketi borç altına sokmak amacı ile attığını ileri sürmüştür.TTK'nun 540-542 ve 321. maddeleri gereğince limited şirketlerde ortaklar kurulunun kararı ile tayin edilen müdürün şirketi temsil ve ilzama yetkisi olup bu kişiler şirketi borç altına sokarlar. Mahkemece ticaret sicilinden getirilen yazıda ortakların ad ve payları gösterilmiş olup şirketi temsil ve ilzama yetkili olanın bildirilmediği ve mahkemece de bunun araştırılmadığı görülmüştür. Mahkemece bu durumda bononun tanzim tarihi itibarı ile şirket yetkilisinin kim olduğu araştırılarak yetkilisi saptandıktan sonra bu kişinin tek başına bono düzenleme yetkisinin de bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra şirketi temsile ve bono düzenleme yetkilisinin M..R..Y..olduğunun anlaşılması halinde itirazın kabulüne, aksi taktirde bu borçlu şahsen sorumlu olacağından itirazın reddine karar vermek gerekirken, araştırma yapılmaksızın borçlunun şirketteki hissesini devrettiğinden bahisle kendi hakkında takip yapılamayacağı belirtilerek itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.