Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18300 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5748 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Büyükçekmece İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/09/2009NUMARASI: 2009/1621-2009/1221Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular hakkında başlatılan kambiyo takibinin kesinleşmesi üzerine bu borçlulara ait adreste yapılan 21.11.2008 tarihli haciz sırasında hazır bulunan borçlunun yakını, dosya borcunun tamamına icra kefili olacağını ve her ay SSK. Kurumundan aldığı yaşlılık aylığına, emeklilik aylığına ve yurt dışından aldığı maaşı üzerine haciz konulmasına muvafakat ettiğini bildirmiştir.İİK.nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. İcra kefiline karşı (ilam niteliğindeki icra kefaletine dayanılarak) ayrı bir ilamlı icra takibi de yapılabilir. Fakat, icra kefaletinin verildiği asıl takip dosyasında takibin icra kefiline karşı yürütülmesi de mümkündür. Ancak, usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi, kefil hakkındaki takip kesinleşmedikçe icra kefilinin maaşı haczedilemez. Bu koşullar oluştuktan sonra (icra kefili hakkında) uygulanan bir haciz sırasında adı geçenin haczedilmezlikle ilgili hakkından feragatta bulunduğu takdirde İİK.nun 83/a maddesinin tatbiki sözkonusu olur (Prof Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Sahife 767) (Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas 1. Cilt Sahife 834) (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-2002).Somut olayda icra kefili maaşına ilişkin olarak borçluların adresinde 21.11.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında muvafakatta bulunmuştur. Alacaklı vekilinin icra kefiline icra emri gönderilmesine ilişkin talebinin 01.12.2008 tarihinde olduğu nazara alındığında icra kefiline muvafakat sonrasında icra emri çıkartıldığı görülmektedir. Oysa kefilin maaşı üzerine 05.01.2009 tarihinde haciz konmuştur. Kefilin muvafakat beyanı, kendisi hakkındaki maaş haczi sırasında ve sonrasında olmayıp, dosya borçlusu ile ilgili ve kefalet ettiği borca yönelik haciz tutanağında yazılıdır. Bir başka anlatımla henüz icra kefiline icra emri çıkarılıp, kefil hakkındaki takip kesinleşmeden verilen muvafakat geçerli değildir. Ayrıca şikayet tarihi olan 25.08.2009 tarihi itibariyle uygulanması gereken 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 121. maddesindeki istisnalara girmeyen takip konusu alacak nedeniyle, yaşlılık aylığı üzerine haciz konulması mümkün değildir.O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle bu istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.