MAHKEMESİ: Konya 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 18/05/2007NUMARASI: 2007/491-2007/499Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlanmış ve örnek 6 numaralı icra emri borçluya 25.04.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir. İİK.nun 149/a maddesi gereğince borçlu adına gönderilen icra emrine İİK. nun 33. maddesi doğrultusunda yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz edilmesi gerekir. Ancak ipoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağından, ipotek limitin aşıldığı yönündeki şikayetler süreye tabi değildir. Borçlu vekili yasal 7 günlük süreden sonra 20.02.2004 tarihinde İcra Mahkemesine başvurarak, ipotek veren 3.kişi olması nedeniyle icra emrinde borçlu gösterilemeyeceğini, müvekkiline ihbarda bulunulmadığından hakkında takip yapılamayacağını ve ipotek limitini aşar şekilde takip yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. O halde Mahkemece borçlunun ipotek limitini aşar şekilde takip yapıldığına ilişkin şikayeti dışında kalan şikayetlerinin süre aşımı nedeniyle reddi ile ipotek limitini aşar şekilde takip yapıldığına yönelik itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de; İİK'nun 150/I maddesinde "...ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa-orta-uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetini veya gayri nakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin noter marifetiyle krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair, noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü, bu kanunun 149. maddesi gereğince işlem yapar" hükmü getirilmiştir.Somut olayda, takip konusu alacak bankaca verilen kredi ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Alacaklı banka tarafından borçlulara yukarıda belirtildiği gibi noter aracılığıyla ihtarname gönderildiği ve bu ihtarnamenin borçlulara 06.03.2007 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından ipoteğin teminat ipoteği niteliğinde olması borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceğinden Mahkemece yazılı gerekçe ile icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.