Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18141 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1313 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Bursa 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/12/2010NUMARASI: 2010/724-2010/1115Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 nolu ödeme emri tebliğ edilmeden adı geçenin icra mahkemesine verdiği dilekçe ile yetkili yerin Urla İcra Dairesi olduğunu belirterek Bursa İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi, onun şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez.. Her ne kadar borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de alacaklı vekilinin yargılamaya katılarak itirazın reddini talep ettiği ve bu nedenlerle anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut bulunduğu görülmektedir.Takip dayanağı bononun tanzim yeri Yalova olup, borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda ikametinin Urla olduğunu ileri sürmüş ve alacaklı tarafından da karşı çıkılmamıştır. Bu nedenle borçluııun ikametinin Urla olduğunun kabulü gerekir.Bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HUMK. 9.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak TTK.nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yerinin (keşide yeri) oldıığunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. TTK.nun 620 ve 667. maddeleri gereğince bononun ödenmek üzere borçlunun işyerinde veya ikametgahında ibraz edilmesi zorunludur. Bu itibarla, kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan bu nevi para alacağında BK. 73. nıaddesi hükümleri uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. Bu durumda Urla İcra Müdürlüğü yetkili olup, Bursa İcra Müdürlüğü yetkisizdir.Öte yandan, İİK.nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK.nun 12.maddesi gereğince, ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davası haciz kararını veren mahkemede de açılabilir. Anılan hüküm icra dairelerinin yetkisini belirlemede de geçerlidir.Somut olayda, alacaklı vekili tarafindan 18.06.2010 tarihinde Bursa İcra Dairesinde icra takibine başlandığı, Bursa l. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/1180 D. İş Esas, 2010/1180 karar sayılı ihtiyati haciz kararının ise 21.06.2010 tarihinde verildiği anlaşılmıştır. Her dava ve takip, açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden, takibe başlandıktan sonra sunulan ve takip tarihinden sonraki tarihli ihtiyati haciz kararı, başlangıçta mevcut olan yetkisizliği geriye dönük olarak ortadan kaldırmaz. Bir diğer anlatımla, alacaklı takibe ihtiyati haciz kararı ile başlamadığından, sonradan verilen ihtiyati haciz kararı, takip tarihi itibari ile yetkisiz olan icra dairesini yetkili hale getirmez.O halde, mahkemece borçlunun yetki itirazının kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.