MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiD Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temlik alan alacaklı ve temlik eden alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Temlik alan alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, ... 9. İcra Müdürlüğünün 2010/4691 Esas sayılı takip dosyasında mevcut noterden tasdikli temlik sözleşmeleri gereğince hesaplanacak bedelin kendisine ödenmesi yönündeki talebi dikkate alınmasızın paraların paylaştırıldığını iddia ederek, icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece temlik sözleşmeleri değerlendirilerek şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.Takip dosyasının incelenmesinde; 4.500.000 USD asıl alacak ve 2.756 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.502,756 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 3,50 faiz uygulanmak suretiyle birlikte tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takibe başlandığı, borçlu vekilinin yasal sürede borca, faize ve fer'ilerine itiraz ederek takibin durmasını sağladığı, alacaklının ve temlik alanın başvurusu üzerine tesis edilen itirazın iptaline ilişkin ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08.06.2015 tarih ve 2010/620 Esas, 2015/520 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün incelenmesinde; "asıl davada davanın kabulü ile davalıların ... 9. İcra Müdürlüğünün 2010/4691 Esas sayılı dosyaya yapmış oldukları itirazlarının davacı ... yönünden 2.008.315,10 TL, temlik alan davacı ... yönünden 349.684,90 TL asıl alacak, icra gideri, vekalet ücreti ile birlikte iptaline, hüküm altına alınan alacağın % 40'ı üzerinden hesap edilen 943.200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak 803.326,04 TL'sinin davacı ...'e, 139.873,96 TL'sinin temlik alan davacı ...'a ödenmesine, ... tarafından açılan ve birleştirilen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/202 Esas 2011/282 Karar sayılı davanın reddine" karar verildiği görülmektedir.Alacağa ilişkin bu ilam, kesinleşmeden infazı mümkün kararlardandır. İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesi yorum, tahmin ve takdir yoluyla hüküm kısmını değiştiremez (HGK'nun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar sayılı kararı). İcra müdürü de, itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem yapamaz. O halde mahkemece, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Temlik eden alacaklıların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre temlik eden alacaklıların sair temyiz itirazları ile temlik alan alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.