MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra MahkemesiTARİHİ: 12/03/2007NUMARASI: 2007/176-2007/230Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu T.. Mad:İnş.Taahhüt Tic.Ltd.Şti. hakkında yapılan takip sonucu kiralamış bulunduğu madencilik işletmesine ait taş kırma ünitesi ve diğer menkul malların haczedildiği görülmüştür.Borçlu ile kiraya veren (k... t.. inşaat mad.san.a.ş.) arasında rödevans sözleşmesi yapıldığı bu anlaşma çerçevesinde üçüncü şahsa ait iş sahasında borçlu tarafından maden işletmeciliği kararlaştırılmıştır. Maden çıkarmakta kullanılan malzemeler 6309 sayılı yasa kapsamında değerlendiriceleceği için bu malların kiracı veya 3. şahsa ait olmasının bir önemi yoktur. Dolayısıyla kiracının da bu malların haczedilemeyeceğini ileri sürmesinde hukuki menfaatı vardır.Bu durumda somut olayda, 6309 sayılı Yasanın 3213 sayılı yasa ile değişik 40. maddesine göre inceleme yapılmalıdır. Anılan maddede;" madenin işletilmesinde gerekli olan kuyular, ocaklar ve galeriler ile makinalar, binalar, yer altında ve üstünde kullanılan her türlü nakil vasıtaları, madenin çıkarılması, temizlenmesi, azalesi gibi cevherin kıymetlendirilmesine yarayan alet ve tesisler ve senelik işletme malzemesine münferiden haciz konulmaz. Ancak işletme hakkı ile bir bütün teşkil eder. 1.fıkrasında yazılı tesisi, vasıta, alet ve malzemenin tamamı veya çıkarılmış cevherlerle bu cevherin bakiyeleri ve curufu üzerine konulabilir" hükmü öngörülmüştür.Mahkemece anılan Yasanın emredici kuralı re'sen nazara alınarak, maden işletme ruhsatı getirtip haczedilen menkullerin işletme hakkı ile bir bütünlük arz edip etmediği, dolayısıyle hacizlerin mümkün..bulunup bulunmadığı mahallen bilirkişi aracılığıyla yapılacak keşif sonucu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken işletme hakkı bulunan, ellerinde maden işletme ruhsatı bulunan borçlu şikayetçinin hukuki menfaatı olmadığından bahisle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.