Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: TTK'nın 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 621/2-3. maddeleri gereğince (Hamil kısmi ödemeyi reddedemez. Kısmi ödeme halinde muhatap, bu ödemenin bono üzerine işaret edilmesini ve kendisine bir makbuz verilmesini isteyebilir.)Bu nedenle borçlu, itirazını (örneğin, kısmi ödemede bulunduğunu) kambiyo senedinin üzerindeki veya arkasındaki yazılarla da ispat edebilir. (HUMK m. 301, BK. m. 87) (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sf. 671)Somut olayda borçlu, alacaklının 8.500.00 YTL asıl alacak için başlattığı takibinde, bunun 4.250.00 YTL'sini ödediğini ileri sürmüş ve bu ödemenin bononun arka yüzünde yazılı olduğunu beyan etmiştir. Bono arkasındaki sözü edilen açıklamaya rağmen alacaklı vekili tarafından icra mahkemesine sunulan 26.04.2007 tarihli cevap dilekçesinde kısmi ödeme kabul edilmemiştir.Mahkemece senedin alacaklı elinde bulunduğu olgusundan bahsedilerek alacağın tümünün tahsilinin yargılamayı gerektirdiği ifade edilmiş ve takip iptal edilmiştir.Mahkemenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, bono alacaklı elinde iken arka yüzüne yazılan ve ödemeyi ifade eden sözcükler (kısmi ödeme) niteliğinde olup, bu miktara hasren itirazın kabulüne karar verilmeli, TTK'nın 621. maddesi gözetilerek kalan alacak bölümü yönünden takibin devamı hüküm altına alınmalıdır. Bu nedenle takibin tümünün iptalini içeren karar bozulmalıdır.Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.