Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18036 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1494 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Antalya 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/10/2010NUMARASI: 2010/992-2010/1183Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 62/4. maddesinde: "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre borca kısmi itiraz eden borçlunun hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekir. Borçlu hakkında yapılan ilamsız takibe, borçlu vekili yasal süresi içinde yaptığı itirazında “...müvekkilim alacaklıya kıdem tazminatını hak etmemesine rağmen 2.400 Tl. ödeme teklif etmiş, ancak alacaklı bu ödenmeyi kabul etmemiştir. Yıllık izin ücreti 1.400 TL. kabul edilmektedir. Maaş alacağı 440 TL olarak kabul edilmektedir......Kabulümüzde olan toplam 4.240 TL. ile buna ilişkin ferileri, yani icra harç ve masrafları ile vekalet ücretini 20.08.2010 dan başlamak üzere her ayın 20. günleri olmak üzere müvekkilim 4 taksitte ödeyecektir" diyerek kısmi itirazda bulunmuştur. Takip 10.495,46 TL. toplam alacak üzerinden yapılmaktadır. Borçlu vekili açıkça 4.240 TL. ve fer'ileri yönünden borcu kabul etmiştir. İtiraz edilen kısım ve eklentileri dışında kalan bu miktar yönünden, borçlu hakkındaki takip kesinleşmiştir. İcra müdürlüğünce kabul edilen miktar yönünden takibe devam kararı verilmesinde bir yanlışlık yoktur. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.